Tam filmi izleyecekken biri odamın kapısını çaldı: Tık tık tık
- Kim o?
- Benim, kızım.
- Girebilirsin.
- Yavrum baban seninle gelmedi mi?
- Hayır anne babamın bir işi daha vardı.
- Tamam canım.
Annem gittikten sonra CD camdan aşağıya atladı.
Hemen dışarı çıktım CD'yi alırken sırtıma bir şey girdi. CD'yi aldıktan sonra sırtımdaki şeyi çıkarttım. Çıkarttığımda onun not olduğunu gördüm. Notta şöyle yazıyordu: '' Gerçekleri anlamak istiyorsan benimle Boğaziçi Köprüsü'nün altında buluş. '' Hemen Boğaziçi Köprüsü'ne gitmek üzere otobüse bindim.
Köprüye geldiğimde tam içeri girecekken bana ters ters bakan birkaç polis ile karşı karşıya geldim.
- Nereye gidiyorsun?
- Eee şey...
- Buraya girmek yasaktır!
Güneş gözlüğü takan uzun bir adamın yandaki büyük borudan aşağıya atladığını gördüm. Arkamı dönüp gidiyormuş gibi yaptım. Fakat onlar arkalarını döndüğünde çaktırmadan boruya doğru koştum.
Borudan içeri girdiğimde buranın hiç tahmin ettiğim gibi olmadığını fark ettim. Uzunluğu yaklaşık iki buçuk metre, genişliği ise üç kişinin yan yana sığabileceği bu yerde karşıdan bana seslenen bir adam gördüm. Küçümser bir tavırla bana seslendi:
- Hey, sen.
- Ne var?
- Sana not bırakanın adamıyım ben. Sana bir şey anlatmak için görevlendirildim.
- Peki, dinliyorum.
- Geçenlerde gördüğün siyahlı adamlar konumuz.
- Bunun onunla ne alakası var?
- Çok alakası var. Ben ve patronum da o adamlardandık eskiden. Yalnız onların kötü niyetlerini öğrenince yanlarından ayrıldık.
- Niyetleri neymiş ki?
- Dünyayı ele geçirmek! Ve ayrıca da seni istiyorlar.
- Benimle ne alakası var bunun?
- Senin, dünyayı ele geçirmek için yaptıkları silahı tamamlayabileceğini düşünüyorlar.
- Neden ben? Ben özel değilim ki
- Bilmiyorum amacımız da bunu öğrenmek.
- Ama ben ne yapacağım şimdi?
- Kaçacaksın, saklanacaksın. Seni canlı istedikleri için şanslısın. Fakat bu sana zarar vermeyecekleri anlamına gelmez
3. bölüm sonu
4. bölüm yakında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder